{ "title": "Sivrisinek", "image": "https://www.sinek.gen.tr/images/sivrisinek.jpg", "date": "21.01.2024 07:40:12", "author": "gökhan gülkal", "article": [ { "article": "
Sivrisinek, çift kanatlılar takımının Culicidae familyasında yer alan kan emici zararlı böceklerin ortak adıdır. Sivrisinekler kan emmek amacıyla yaklaşırken çıkardıkları vızıltılı seslerle kolayca tanınan, uzun ince bacakları olan narin böceklerdir. Sivrisinek larvaları ait oldukları familyaya bağlı olarak farklılık gösterir. Anophelinae türü su yüzeyine paralel durmaları sebebi ile su yüzeyine eğik açıda asılı duran Culicinae türü larvalardan kolayca ayrılabilir.

Pupa evresindeki larvaların göğüs ve baş kısmları tek parça hâlinde birleşir; abdomenin yarısı ise bir yapı olacak şekilde bu birliğe bağlanır. Göz çiftleri bu evrede bile oldukça büyüktür. Sivrisinek pupları diğer böceklerin puplarının aksine çok hareketlidir. Vertikal hareketleri olan abdomen ile hızlı, fakat düz olmayan bir hareket ortaya çıkar. Genlellikle su yüzeyinin hemen altında olurlar.

Biyolojisi

Tam başkalaşımlı böcekler olun sivrisinekler 4 evreden geçirirler: Suda geçen yumurta evresi, larva evresi, pupa evresi ile karada geçen ergin evre. Doğru bilinenin yanlış bilginin aksine sivrisinekler kışın da hangi evrede olursa olsunlar yaşayabilirler. Yumurtadan çıkan sivrisinek yavrularının larva ve pupa evrelerinde, büyüme evrelerini tamamlayabilmeleri için mutlaka küçük bir su birikintisine ihtiyacı vardır. Bu, bataklık, çamurlu bir yağmur suyu, havuz suyu, çeltik ya da teneke kapta birikmiş bir miktar su olabilir. Ancak durgun sular her zaman sivrisineklerin tercih ettiği yumurtlama alanıdır. Çünkü bu sular, içerdikleri fotosentez yapan bitki öbekleri nedeniyle, oksijen bakımından oldukça zengindir. Sivrisinek yumurtaları suyun olduğu her ortamda gelişebilir, ama bazı şartların oluşması gereklidir; yumurtadan çıkıp gelişecek olan larva, yetişkin bir sinek haline gelinceye kadar farklı evrelerden geçecektir. Bu evrelerin her birinde de yavru sineğin farklı ihtiyaçları açığa çıkacaktır. Aşırı sıcak ve kuraklık da soğuk kadar yumurtaların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.

Sivrisineklerin kan emmek için gerekli olan konukçuyu nasıl bulduğunu tam olarak bilemiyoruz. Sivrisinek için kanda bulunan eminlerin, aminoasitlerin ve amonyağın karışımı cezbedicidir ve en iyi cezbetme etkisinin sıcak ve nemli ortamlar olduğu bilinmektedir.

Ses

Sivrisinekler çoğu zaman geceleri görülemezler ve sadece kendilerine özgü vızıltılarıyla yerlerini belli ederler. Henüz uykuya dalmamış insanları kısa süre için rahatsız eden bu vızıltı, sivrisineklerin yaşamının devamı için olmazsa olmazdır. Erkeğin kafası üzerinden çıkan 2 adet tüylü ve küçük duyargada yer alan çok sayıda duyu hücresinden meydana gelen Johnston organı, ses dalgalarının yaydığı titreşimleri alır ve bunları ayırt eder. Bu küçük tüylü duyargalar sadece dik durumdayken seslerin titreşimine duyarlı haldedir. Eşeylerin bulunmasında Johnston organı çok önemlidir. Belli bir rakamdan sonra dişinin çıkardığı titreşimler (100-8000 titreşim/saniye) erkeklerin çiftleşme isteğini ortaya çıkarır. Erkeklerin sürü oluşturdukları evrelerde bu vızıltılar da en üst seviyeye çıkar.

Besin

Sivrisinek Larvaları algler, tek hücreliler ve detrituslarla beslenir. Megarhinus türünün larvaları ise kendi türlerine bile saldıracak derecede yırtıcıdır. Erişkin erkek ve dişilerin besini meyve ve bitki sularından aldıkları protein ve şekerden oluşur. Dişi sivrisinekler, yumurta yapabilmek için kan emmek zorundadırlar. Laboratuvar ortamında bitkisel besinlerle uzun müddet yaşatılabilen sivrisineklerden yumurta elde edilemez. Bununla birlikte Familya türlerinin hepsi kan emmez; tamamen bitkisel beslenen türler de vardır.

Hastalık Taşıyıcılığı

Kan taşıyan sivrisineklerin, bu özellikleri yüzünden hastalık bulaştırma riskleri oldukça fazladır. Örnek olarak fil hastalığı, sarı humma ya da sıtma gibi parazit hastalıkları sivrisineklerin taşıdığı başlıca bulaşıcı hastalık mikroplarıdır. Bunun yanında AIDS'e sebep olan HIV virüsü ise bu canlıların bünyesinde gelişme ortamı bulamaz. Aslında virüslerin tamamı sivrisinekler tarafından taşınmayan organizmalardır.

Sivrisineklerin Düşmanları

Sivrisineklerin pek çok doğal düşmanı vardır. Kurbağalar, kertenkeleler, balıklar, bukalemunlar, yarasalar, kuşlar ve böcek larvaları sivrisineklerle ve larvalarıyla beslenirler.

Sivrisineklerle Mücadele

Bu gün sivrisineklerle mücadele etmek için fiziksel ve kimyasal pek çok metot kullanılmaktadır. Ancak maalesef çok hızlı ve basit şekilde üremeleri yüzünden etkin bir mücadele ile sadece lokal temizlik mümkün olabilmektedir.

Sivrisinek alerjisiolan kişilerin ise bu hayvanlardan korunmak için onların yoğun olarak ürediği ve saklandığı bataklık ve orman gibi yerlerden uzak durması gerekir. Gerektiğinde uzun kollu ve vücudun tümünü kapatan kıyafetlerin tercih edilmesi sivrisineklere karşı tam koruma sağlayacaktır. Bataklık ve benzeri durgun su kütlelerinin yaşam alanları yakınında islah edilmemiş şekilde bulunmaları yetkili kurumlar tarafından önlenmelidir.
" } ] }